Ankaralı Bloggerlar BESD-BİR Derneği'nin Daveti İçin Bolu'da




3-4 Aralık 2016 tarihlerinde Bolu’da BESD-BİR Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği’nin Ankaralı bloggerlar için organize ettiği tesis gezisine katıldım.


Üç hafta önce davet yazısını aldığımda kendi adıma çok sevindim. Çünkü kafaların çok karışık olduğu “Tavuk Tüketimi ve Sağlık” konusunda merak ettiklerimi, bu alanda araştırma yapan akademisyenlere sorma fırsatı bulacaktım.



Gezimiz 3 Aralık cumartesi sabahı Ankamall AVM önünden araçlara binerek başladı. Keyifli bir yolculuk sonrası konaklayacağımız Gazelle Resort Hotel’e vardık. Kısa bir dinlenme arasından sonra da sunumları dinlemek için toplantı salonuna geçtik.



BESD-BİR Başkanı Dr. Sait Koca ev sahipliğinde başlayan toplantı Genel Sekreter Prof. Dr. Ahmet Ergün’ün sunumu ile devam etti. Ayrıca Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akan ve Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muammer Göncüoğlu da misafirlerle tavuk üretiminde merak edilen konular hakkında akademik görüşlerini paylaştı.

BESD-BİR tarafından belli aralıklarla organize edilen tesis gezilerinde farklı meslek gruplarından kişilere tavuk üretim süreci ve uygulanan kalite güvence sistemleri, piliç üretimi ve yetiştiriciliği, tavuk etinin beslenmedeki önemi ile ilgili sektör hakkında birçok bilgi verilmekte.


Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (Besd-Bir) Başkanı Dr. Sait Koca, “Ülkemiz kanatlı eti sanayinin gelişmesi ve toplumun sağlıklı tavuk eti tüketimi konusunda bilinçlendirilmesi için kurulduğumuz günden bu yana sürekli çalışmalar yürütüyoruz ve yürütmeye de devam edeceğiz. Sizlere hem sektörümüzü daha yakından tanıtmak, hem de Avrupa Birliği standartlarında üretim yapan tesislerimizi ve üretim koşullarını yerinde göstermek amacıyla düzenlediğimiz geziye katıldığınız ve bu deneyimi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Ülkemiz nüfusunun sağlıklı beslenmesi, genç nesillerin sağlıklı büyüyüp gelişmesi için tavuk eti tüketimi büyük önem taşıyor.” dedi.

Bu etkinliğe aklımda birçok soru ile gittim. Akademisyenlerden aldığım cevapları kendi ifadeleri ile sizlere aktarmak istiyorum.

Tavukta hormon var mı?
“Türkiye’de tavuk tüketiminin, diğer ülkelere göre düşük kalmasının nedeni tüketicilerin yanlış algısı. Tüketicilerin bir bölümünde tavuk üretiminde hormon kullanıldığı algısı var. Bu yanlış bilginin aksine, üretimin hiçbir aşamasında hormon kullanılmıyor ve dolayısıyla üründe de hormon bulunmuyor. Ayrıca bu konudaki yönetmelik ve denetimleri ile kuralları belirleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da, Türkiye’de hormon kullanımını, üretimini, satılmasını ve bulundurulmasını da yasaklamıştır. Geçmişte,  kanatlı hayvanlarda hormon kullanımının uygulanabilirliği ile ilgili araştırmalar yapılmış ancak kanatlılarda hormon uygulamalarından olumlu sonuç alınamadığı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Bu nedenle dünyada kanatlı hayvanlarda kullanılmak üzere üretilen herhangi bir hormon preparatı (ürünü) bulunmamaktadır ve dolayısıyla olmayan bir ürünün kullanılması da mümkün değildir.”
Tavukta Antibiyotik Kullanılıyor mu?
Tavuklarda büyütme amaçlı antibiyotik kullanımı, 2006 yılından itibaren Avrupa Birliği’nde (AB) olduğu gibi Türkiye’de de tamamen yasaklandı. Tavuk eti üretiminde 2006 yılından bu yana antibiyotikler sadece tedavi amaçlı olarak Veteriner hekim reçetesine bağlı olarak kullanılıyor. Antibiyotik uygulanan hayvanlar, kullanılan antibiyotiğin yasal ilaç kalıntı arınma sürelerini tamamlanmadan kesilmemektedir ve tüketime sunulmamaktadır. Antibiyotiklerin ruhsatları da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından veriliyor ve denetimi de yine aynı Bakanlık tarafından yapılıyor.”
Türkiye’de Tavuk Üretiminde GDO’lu Yem Kullanılıyor mu?
“Piliçler, en iyi gelişim seviyesine ulaşmaları için karma yemlerle besleniyorlar. Yemler, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın koyduğu kurallar doğrultusunda, mısır, buğday, soya fasulyesi gibi ürünlerin maksimum verime uygun, bilimsel formüllerle bir araya getirilmesiyle oluşuyor. Yemlerin üretildiği karma yem fabrikaları, en modern teknolojilerle, özellikle bilgi işlem teknolojisinin tüm imkânlarından da yararlanılarak kuruluyor. Bu da üretimde insan hatasını önlüyor, üretimin tamamı kayıt altında tutulabiliyor ve geriye dönük izlemeye olanak sağlıyor. Piliçler büyüme sürecinde, yaşına göre içeriği ve miktarı değişen oranlarda planlı biçimde yem yiyor. Türkiye'de GDO ile ilgili hususlar, 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılan yönetmeliklerle yürütülüyor. Biyogüvenlik Yasası büyük ölçüde AB mevzuatı ile uyumlu, hatta bazı konularda daha da katı. Yasa bu kapsamda, GDO’lu tohum ekimini ve her türlü ticaretini de yasaklıyor.”
Hayvan Nasıl Bir Ortamda Yetişiyor?
“Piliç yetiştiricileri, tüm üretim aşamalarında hayvan refahı konusunda pek çok önlem alıyor. Bunlara; yaşına göre sıcaklık, ihtiyacı kadar temiz hava temini, sıcak havalarda kümesin soğutulması, iyi ve kuru altlık sağlanması, kümesin temizlik ve dezenfeksiyonu gibi pek çok örnek gösterilebilir. Bu önlemler sadece yetiştirme dönemi ile sınırlı kalmıyor, taşıma ve kesim sırasında da devam ettiriliyor. Piliç yetiştiricileri hayvan refahı konusunda yasal düzenlemelere uymalarının yanı sıra, konu ile ilgili olarak sürekli eğitim de alıyorlar. Entegre tavuk üretim tesislerinin her birinin, kapasitesine göre, sayıları binlerle ifade edilen sözleşmeli çiftliği bulunuyor. Hayvanların bulunduğu ortamlar uluslararası standartlara ve hayvan refahına uygun biçimde oluşturuluyor. Kümeslerde altlık, havalandırma, ısıtma ve soğutma ile ilgili olarak hayvanların istediği koşullar sağlanıyor. Kümeslerde metrekareye ortalama 13 civciv düşüyor. Bu sayı kümes koşullarına, coğrafi bölgeye ya da içinde bulunulan mevsime bağlı olarak dünyada da uygulandığı gibi 10-18 arasında değişebiliyor. Tüm üreticiler ve entegre firmalar, hayvan refahına uyulmadığı ve hayvanların ihtiyaç duydukları konforlu ortam sağlanamadığı şartlarda, verimli bir üretim yapılamayacağını çok iyi bilirler. İyi üretim yapılması ancak hayvanlara uygun koşulların sağlanması ile yapılabilir.”
Köy Tavukları Saatlerce Pişmezken Ve Et Rengi Daha Koyu Ve Lezzetliyken, Çiftlik Tavukları Neden Daha Çabuk Pişer Ve Daha Beyazdır?
Köyde yetişen tavuklar ile etçi tavukların lezzet farkı olması normaldir. Her üretim modelinde kesim yaşı ve kullanılan tavuk ırkı temel farklılıktır. Bilinmesi gereken her tavuk ırkının büyüme, gelişme ve yemden yararlanma özelliklerinin önemli düzeyde farklı olmasıdır. Eti için yetiştirilen tavuklar yumurtası için yetiştirilen tavuklardan daha hızlı büyüyebilmektedir. Bu “broiler” ırkına ait bir özelliktir. Köy tavukları etçi tavuklara göre daha yaşlı olmaları sebebiyle yaşam süreleri içerisinde etleri daha fazla yağ tutar ve böylece daha aromatik bir tada sahip olurlar. Öte yandan etçi tavukların genç oldukları için etleri çok daha az yağlıdır ve bu durum onları tüketim için daha sağlıklı yapar. Ayrıca piyasada "köy tavuğu" adıyla bulunan ürünlerin hangi şartlarda, hangi yemlerle ve kaç yaşına kadar beslendiği bilinmemektedir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetlenen entegre tesislerde eti için yetiştirilen tavuklar ise; damızlık ünitesinden kuluçkahaneye, kesimhaneden marketteki buzdolabına, tüm süreçlerde "gıda güvenliği" ilkelerine uygun biçimde, uluslararası normlar çerçevesinde üretilmektedir."
Civciv 25 Günde Paketleniyor mu?
Eti için yetiştirilen tavuklar yumurtası için yetiştirilen tavuklara göre daha hızlı büyüyebilmektedir. Bu “broiler” ırkına ait bir özelliktir. Ayrıca büyüme sürecinde kullanılan kaliteli yem ve içinde bulundukları yüksek kalitede yaşam şartları sonrasında etlik piliçlerin kesime hazır hale gelmeleri ortalama 45 gündür."  



Bu çok keyifli ve eğlenceli gezide sadece bilgi almakla kalmadık aynı zamanda kışı doyasıya yaşama ve Gölcük Tabiat Parkı’nı görme fırsatı da bulduk.




Bu davet için başta BES_BİR Derneği’ne, organizasyonda emeği geçen Ankaralı blogger http://www.annekaz.com/  Hayriye ve http://www.gulshendogan.com/  Gülsen'e çok teşekkür ederim.

2 yorum:

  1. Faydalı bir etkinlik olmuş, öğrendiklerinizi paylaştığınız için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler, Akademisyenlerin görüşü benim için çok önemliydi aktarmaya çalıştım.

    YanıtlaSil