Fess Burger - Ankara



Ankara Balgat semtindeki onlarca köfteci, ciğerci, kebapçıya rakip olma yolunda butik bir hamburgerci "Fess Burger". Ülkemizde son yıllarda yaygınlaşan yeni nesil butik burgerlerciler sayesinde kaliteli, lezzetli, hamburgerler yemeye başladık.

Fess Burger yaklaşık 2 yıl önce ev yapımı ürünler kullanarak hamburger hazırlama iddiası ile yola çıkmış ve lezzeti yakalamış. Mekanda sadece patates ve soğan halkası dondurulmuş olarak kullanılıyor. Köfte, hamburger ekmeği, soslar, tatlı kendi üretimleri. Hamburgerlerin içinde mayonez, ketçap yok. Mekanın küçük olması, günlük belli bir sayıda üretim yapıyor olmalarının  kaliteyi arttıran etkenler arasında olduğunu düşünüyorum.
 

İyi hamburgerin sırrı elbette iyi et kullanmaktan geçiyor. Gerçek hamburger köftesini  iri kıyma haline getirilmiş, biraz yağlı, kaliteli biftek olarak tanımlamak  doğru olur. Bunun için dana kıyma en uygunudur. Fess Burger'de de dana kıyma kullanılmakta. Ev yapımı köfteler baharatsız olarak hazırlanmış. Pişirilirken kurtulmamış, yumuşacık ve içi sulu. 


Hünkar Burger 
Ev yapımı burger köfte, hellim peyniri, hünkar sos, domates, yeşillik, fess sosu.

Buram buram köz patlıcan kokusunu ve lezzetini aldığım bu hamburgere, hellim peyniri çok yakışmıştı.
Burgerin eşlikçisi patates kızartması ve soğan halkasıydı.


Karamelize Burger
Ev yapımı hamburger köftesi, cheddar peyniri, karemelize soğan, barbekü sos.
 
Karemelize soğanlı burger oldukça lezzetli. Köftesi diğer burgerler ile aynı. Burgerin eşlikçisi patates, soğan halkası ve kızartılmış mozarella peynir çubuklarıydı.



Relish Burger 
Ev yapımı burger köftesi, cheddar peyniri, acı sos, jalepeno, yeşillik, fess sos.

Bu burgeri farklı kılan relish sosuydu. Acı ve tatlının bir arada kullanıldığı sos masadaki 8 kişiden tam not aldı.


Aloha Burger
Ev yapımı burger köftesi, hellim peyniri, ananas, yeşillik, fess sos.

Durun durun hemen hamburgerin içinde ananasın ne işi var demeyin. Bir kez deneyin. Et ile ananasın nasıl uyumlu olduğunu göreceksiniz.


Mantarlı Burger
Ev yapımı burger köftesi, karemelize soğan, sote mantar, yeşillik.
 
Klasik hamburgerlerden farklı bir tat. Mantar burgere ekstra yumuşaklık katmış. 


Acılı Tavuk Burger 
Tavuk fileto, cheddar peynir, domates, yeşillik, hardal, özel acı sos ve jalapeno.

Hamburgerde tercihimi pek tavuktan yana kullanmam, bu yüzden tadına bakmadım. Deneyen arkadaşlarım acı soslu tavuğun lezzetli olduğunu belirtti.


Atıştırmalıklar
Patates kızartması- soğan halkası- mozarella stick.

Patates ve soğan halkası bilindik bir lezzet ancak mozarella stick mutlaka denenmeli.


 Tiramisu
Menüdeki tek tatlı Tiramisu kendi üretimleri. Lezzet olarak ortalama diyebilirim. 



İkram olarak gelen nar çiçeği çayını da çok beğendik.

Yorum:  Piyasadaki zincir hamburgercilerden oldukça farklı bir yer. Lezzetli, kaliteli hamburger yemek için doğru adres olduğunu söyleyebilirim. Fiyatlar makul. Mekan oldukça küçük, öğle saatlerinde yoğunluktan sıra bekleyebilirsiniz.

Fiyat:  Hamburgerlerin 110 gram olanları 13- 18 TL aralığında. Tatlı 6 TL.
Adres: Ceyhun Atıf Kansu Caddesi, 1383. Sokak 4/B Balgat /Ankara
Tel:03212200505
 
Devamı

Çalgan Et Lokantsı - Ankara



Uzun bir aradan sonra yine Çalgan'dayım. Buraya daha önce blogger arkadaşlarımla birlikte iftara  gelmiş ve blogta yazmıştım. Bu defa  gezgin blogger Gökçe'nin (gokceninseyirdefteri) organizasyonu ile bir araya geldik. Benim için bol sohbetli, bol lezzetli ve bol fotoğraflı bir gündü. İlk kez bir etkinlikteki fotoğrafları ben çekmedim. İçerikteki tüm fotoğrafları sevgili Zeynep (lariendijital) çekti. Biz de rahat rahat yemeğin tadını çıkardık.




Çalgan Çayyolu'nun ilk restoranlarından biri. Çalgan "şelalenin doğduğu yer" anlamına geliyormuş.


Yeşillikler içinde otantik ahşap salonları, şadırvanı, şöminesi ile Ankara'nın içinde olmasına rağmen bir o kadar da Ankara'nın dışında bir mekan... Girişte sizi  asırlık ağaçlar karşılıyor. Taş merdivenden çıkarak restorana ulaşıyorsunuz. İçeride 7 kademe bahçe ve 3 adet salon mevcut.


Çalgan lezzetlerini tatmaya tabii ki zeytinyağlılar ve mezelerle başladık. 

deniz börülcesi- zeytinyağlı fasülye-semizotu salatası- acılı ezme-patlıcan ezme- zeytin salatası-enginar- şakşuka

Sadece enginarın tadına bakmadım. Diğerlerinin tadı, tuzu yerinde ve baharat çok az kullanılmıştı.


Mezelerin eşlikçisi bu muhteşem ve sıcacık balon ekmeklerdi.



Amasra Salatası

11 çeşitten oluşan salata lezzet olarak güzel, görüntü ve içerik olarak Amasra salatasından biraz farklı olduğunu düşünüyorum.



Gavurdağı Salatası

İçinde ceviz ve nar ekşisi olan her salata benim için favoridir. Bu salata da lezzetli ve tazeydi.




Pastırmalı Humus

Ara sıcak olarak masaya pastırmalı humus geldi. Genelde tereyağı tavada yakılarak humusun üzerine dökülür ve öyle servis edilir. Ancak Çalgan'da sunum biraz daha farklıydı. Tereyağı bütün olarak sıcak humusun üzerine konulmuştu ve yavaş yavaş eridi.



 Sade humus da pastırmalı humus gibi servis edildi. Lezzet ise tatmin edici.


Özbek Pilavı

Özbek pilavının orijinal hali hakkında fikrim yok. Bu nedenle Çalgan'ın Özbek pilavını değerlendirmem zor. Ancak kuzu incik, kuru soğan, havuç ve baharatlar  ile pişirilmiş bu pilav çok lezzetliydi.


 Kiremitte mantar, tereyağı ve kaşar ile fırında pişirilmişti.



 İçli Köfte

 Kuzu kıyma ile hazırlanmış, ceviz ve baharatlarla tatlandırılmış içli köftenin dış hamuru ince,  iç malzemesinin tadı tuzu yerinde. Köfte kızartılarak servis edildi.


Fındık Lahmacun

Hamuru incecik, iç malzemesi kararında. Mutlaka denenmeli.


Su Böreği

Masadaki onca ara sıcak arasında tereyağlı ve beyaz peynirli su böreği biraz ihmal edildi. Yine de bir lokma tadına baktım ve su böreğini beğendim. Kahvaltıda daha çok talep göreceğine eminim.


Çoban Kavurma

Terbiye edilmiş kuzu eti, domates, biber, soğan ile tereyağında kavrulmuştu. Etler yumuşacık, ağızda dağılıyordu.



Çalgan Kavurma

Terbiye edilmiş kuzu eti, yeşilbiber, soğan, mantar, sarımsak ile tereyağında sotelenmiş ve üzerine kaşar serpilmişti. Kavurmanın her iki çeşidinde de etlerin pişme kıvamı aynı, lezzeti on numaraydı.

Sahan Kebap

İşte Çalgan'da bir başyapıt. En az 3 kişilik hazırlanan   bu kebap bakır sahan içinde sunuluyor. Ortada kibrit çöpü patates kızartması, onun üzerinde yoğurtlu patlıcan salatası vardı. Etrafında ise kuzu şiş, kuzu pirzola, Adana kebap, kaburga, tavuk şiş, tavuk kanat, köz domates, köz biber.
Hem görsellik hem de lezzet muhteşem. Etlerin pişme kıvamı, baharatı yerinde. Yanına salata söylemenize gerek yok zaten sahanda yeterince garnitür var.


Künefe

Künefe elbette Hatay'da yediğimiz kalitede değil ancak yine de başarılı diyebilirim.



Fırın Sütlaç

Sütlacın şekeri, kıvamı, pirinci kararında.


Dondurmalı İrmik

Dondurmalı irmik masadaki çocuklardan tam not aldı. İlk önce bitirilen tatlı oldu. İrmik içerisinde dondurma olması elbette lezzeti ikiye katladı. Üzerine çikolata ve vişne sos gezdirilmişti.


Meyve Tabağı

Bu kadar ağır bir yemeğin ardında meyve tabağı tercih edilmeli bence.


Yorum:  Şehrin kalabalığından, gürültüsünden biraz uzaklaşmak, doğal ortamda lezzetli bir şeyler yemek için güzel bir mekan. Balık ve kırmızı etin hazırlandığı mutfakların  ayrı olması güzel bir ayrıntı. Yazın bahçe, kışın ise şömineli bölüm çok keyifli. Burada anlatmadım ancak Çalgan'ın kahvaltısı da çok başarılı. Birbirinden bağımsız 3 salonunun olması burada değişik aktivitelerin yapılmasına da imkan tanıyor ( doğum günü kutlaması, iş yemeği, düğün vs).

Fiyat:  Salatalar 8.00-11.00, mezeler 7.50, tava yemekleri 28.00-31.00, ızgaralar 20.00-29.00, tatlılar 8.00-9.00 TL aralığında. Mekanda alkol mevcut.

Adres: ALACAATLI KÖYÜ GİRİŞİ NO:1 / ÇAYYOLU / ANKARA

Telefon numarası : (0312) 239 12 70
Faks numarası : (0312) 239 14 11
İnternet sitesi :  www.calganetlokantasi.com

Devamı

Gölcük Tabiat Parkı - Bolu





Günübirlik veya hafta sonu şehir atmosferinden biraz uzaklaşmak isterseniz Aladağlar eteğindeki Gölcük Tabiat Parkı tam size göre.

Ankara- İstanbul yönünden otobana girdiğinizde 2-2.5 saat süren kısa bir yolculuktan sonra Bolu'ya ulaşıyorsunuz. Bolu-Doğu şehir girişinden otobandan çıkış yapıp, Karacasu-Gölcük-Seben-Kıbrıscık yolunu takip ederek Gölcük'e varıyorsunuz. Şehir merkezi ile Gölcük tabiat parkı arası 13 kilometre. 

Gölcük bir vadinin içine gizlenmiş muhteşem bir doğa harikası. Burası, Bolu merkeze çok yakın olması nedeniyle yöre halkı tarafından mesire ve piknik yeri olarak kullanılıyor. Ankara ve İstanbul'dan gelenlerin de doğayla baş başa kalmak, temiz hava almak, yürüyüş yapmak için tercih ettikleri bir yer. 


Gölcük Tabiat Parkı girişindeki otoparka aracımızı bırakıp çevreyi keşfe çıktık. 

Otopark alanının hemen yanında küçük bir market var. Buradan yiyecek ve hediyelik eşya satılmakta.


Yolun devamında piknik yapmak isteyenler için ayrı bir bölüm oluşturulmuş. Parkın diğer bölümlerinde ateş yakıp, mangal yapmak yasak.


Piknik alanının tam karşısında bir restoran bulunmakta.

Burada yöresel lezzetlerin tadına bakmak mümkün.


Yürüyüş parkuruna girer girmez bu manzara sizi karşılıyor. Yeşilin her tonunun hakim olduğu, sarıçam ve göknar ağaçları ile çevrili gölün manzarası muhteşem.

Gölün çevresindeki tek yapı fotoğraftaki Orman Bakanlığı'na ait misafirhane.



Göl çevresi 1320 metre. Yürüyüş yolunun tamamı parke taşı ile döşenmiş. Yolun bir tarafı orman diğer tarafı nilüfer çiçekleri ile bezenmiş göl manzarası. Çevrede sessizliği bozan tek şey kuş sesleri. Çünkü bu yola araç ile giriş yasak. 

Normalde göl çevresini 30 dakikada yürümek mümkün. Ancak benim göl çevresi yürüyüşüm sık sık fotoğraf molaları ile kesildiği için biraz daha uzun sürdü.


Gölün çevresine yürüyüş molası ve dinlenmek için masalar yapılmış.



Gölün belli noktalarına bu muhteşem manzarayı fotoğraflamak için özel yerler yapılmış.


"Ben yürümek istemiyorum." diyenler için bu aracı kiralamak mümkün. Ancak bu aracın, bu güzel ve doğal ortama uymadığını düşünüyorum.

Gölün çevresini tam tur yürüdükten sonra girişteki kafenin hamaklarında dinlenip bir şeyler yiyebilirsiniz.


Yemek üzerine bir de bu çaydan içtiyseniz Ankara'ya dönüş için hazırsınız demektir...

Devamı

Beypazarı Gezi Notları - Ankara


Ankara'da yaşıyor ve hafta sonu şehirden biraz uzaklaşma niyetiniz varsa, Beypazarı bence iyi bir seçenek. Ankara'ya 90 km uzaklıktaki ilçe, kendine has mimarisi, yerel lezzetleri, bakır ve gümüş işçiliği, şehir merkezine yakınlığı ile yerli turistin son yıllarda uğrak yerlerinden biri.

Ankara- Sincan-Yenikent-Ayaş yolunu takip ederek Beypazarı'na ulaştık. Önce Beypazarı'na 4-5 km uzaklıktaki İnözü Vadisi'ni gezdik.


İnözü Çayı'nın oluşturduğu vadide birkaç tesisi bulunmakta. Burada yöresel lezzetlerin tadına bakmanız ya da yeşillikler içinde çayınızı yudumlayıp yorgunluk atmanız mümkün.


 Beypazarı gezimize Hıdırlık Tepesi'nden başladık.

Burası, ilçeyi tepeden görmek isteyenlerin uğrak yeri. Biraz manzarayı izledik, fotoğraf çekip aşağı indik.


İlçe merkezinde aracımızı park edip ilk olarak gümüşçüler çarşısını gezdik.


Beypazarı'nda kuyumculuk özellikle telkâri işçiliği önemli bir geçim kaynağı. Her dükkânda bin bir çeşit takı var. İki katlı çarşıda çok güzel gümüş takılar satılmakta.



   Beypazarı'nı farklı kılan özelliklerden biri de tarihi evleri ve konakları. Yol boyunca restore edilmiş konakları görmek mümkün. İlçede karakteristik özelliklere sahip 350 ev bulunuyormuş. Birçoğu otel olarak turizme hizmet veriyor.


Beypazarı denilince akla ilk gelenlerden biri de havuç. Burası en çok havuç üreten yerlerin başında geliyor. Çarşıda havuç suyu, havuç döneri, havuç lokumu bulmak mümkün. Havuç, ilçe ile öylesine özdeşleşmiş ki şehir meydanına bir havuç heykeli bile yapılmış.


Gümüşçüler çarşısından sonra rotamızı Alladin sokağa çevirdik. Sokakta karşılıklı ve yan yana dizilmiş dükkânlar var. Bakır işleri, gümüş, baklava, havuç suyu, baharat, erişte, Beypazarı kurusu gibi yiyeceklerin satıldığı çarşıda yol boyunca satıcılar size pestil, cevizli sucuk, kurutulmuş meyve ikram edip dükkânlarına davet ediyorlar.

Ben de Beypazarı kurusu ve kurutulmuş sebzelerden almayı ihmal etmedim. Çarşıda dikkat çeken özelliklerden biri de satıcıların çoğunun kadın olması. Beypazarı Belediyesi kadınları üretime katmak için birçok meslek edindirme kursu düzenlemiş ve kendi yerlerini açması için teşvik etmiş.


Çarşının sonuna geldiğimizde Taş Mektep ile karşılaştık. Buraya gelmeden önce internette küçük bir araştırma yapmıştım. Yemek için burayı önerenler oldukça fazlaydı.


                   Restoranda  yöresel lezzetlerden oluşan Beypazarı menüsünü istedik.
Tarhana çorbası, etli yaprak sarma, güveç, baklava, ayran ve salata.

Yemek tam bir hayal kırıklığı idi. Pirinç, sebze ve et karışımından yapılan güveç (etli pilav) soğuk ve lezzetsizdi.


 Yöreye ait 80 kat cevizli baklava ise çok sertleşmişti. Sadece çorba ve etli yaprak sarma güzeldi. 


Yemek sonrası çayımızı Taş Mektebe 200 metre uzaklıktaki Halkevi bahçesinde içtik.



Halkevi'nin konumu, manzarası ve çayı oldukça güzeldi.


Bir sonraki durağımız "Yaşayan Müze"

Beypazarı eşrafından tüccar Katırcıoğlu Ali'nin torunu, Büyük Abbas Ahmet'in oğlu Abbaszade Mustafa Efendi tarafından 19.yüzyılda  yapılmış yan yana iki konaktan biri, bugün Yaşayan Müze olarak kullanılıyor. Türkiye'de yeni bir müzecilik anlayışının tek örneği olan Abbaszade konağı, Osmanlı dönemi mimarisi yapısını taşıyor.


Yaşayan Müze giriş ücreti 6 TL. Aynı bilet ile Türk Hamamı Müzesi de gezilebiliyor.
Girişte sizi yöresel kıyafetler içindeki kadın rehberler karşılıyor ve konağın hikayesini anlatıyor.
Konaktan içeri girdiğinizde, her oda da farklı rehber ve etkinlikler ile karşılaşıyorsunuz.
 
Konağın odalarının birinde 10 TL karşılığı ebru sanatını deneyebiliyorsunuz.


Yine konağın başka bir odasında 15 TL karşılığında kurşun döktürebilirsiniz.


Konağın üst katında oturma odası, gelin odası, banyo mevcut. Bu katta da rehber size eşlik ediyor ve bazı deyimlerin dilimize nasıl yerleştiği hakkında bilgi veriyor.



Yaşayan Müze'den ayrılıp 200-300 metre aşağıdaki Türk Hamamı Müzesi 'ne geldik.


Türk hamam ve temizlik kültürünü belgeleme, koruma ve geleceğe aktarma düşüncesiyle kurulmuş. Bir kasaba hamamı olarak 16. yüzyılda inşa edilmiş.

Gezimize biraz ara verip dinlenmek için yer ararken ağustos ortasında öyle bir dolu ve yağmur bastırdı ki gezimizi sonlandırmak zorunda kaldık.

Bir daha gelirsek  Kent Müzesi, Cahide Gürsoy Müze Evi gezilecek yerler arasında olacak.

Devamı