Düveroğlu Kebap Salonu Ümitköy - Ankara


 
Gaziantep gezisinden yeni döndüğümüz bu günlerde, Ankara' da Antep'in lezzetli kebaplarını nerede buluruz diye küçük bir araştırma yaptığımda karşıma Düveroğlu Kebap-Baklava Salonu çıktı. Hürriyet Gazetesi'nin yaptığı bir sıralamada "Düveroğlu" Antep yemeğinin en iyi 10 temsilcisi arasında sayılmış. Durum böyle olunca denemek farz oldu.
Düveroğlu Ankara'nın en eski kebapçıları arasında. İlk şubelerini 1963 yılında Gençlik Caddesi'nde açmışlar .1986 yılında Kızılay' da ikinci şubelerini, son olarak da 2012 yılında Ümitköy şubesini açmışlar. En çok tercih edilen yemekleri Antep lahmacun ve terbiyeli kuzu şiş olduğunu belirtiyorlar. Menüde kebaplar dışında ızgara ve pide çeşitleri de mevcut. Ayrıca Antep mutfağının olmazsa olmazı tatlılardan baklava, havuç dilimi, şöbiyet ve kadayıf da var menüde.

 

Masaya ilk servis edilen ikramlıklar maydanoz, aysberg , ezme salata ve lavaş ekmek. Bence böyle bir yer için ikramlıklar yetersiz. Maydanoz ve 1/4 aysbergi ikramdan saymıyorum. Ezmeyi çok beğenmedim.

İşte heyecanla beklediğim Antep lahmacunu. Bir hafta önce Antep'te yediğim lezzetle aynı. İnce hamur , çıtır, sarımsaklı. Lahmacun kuzu etli , bıçak kıymasından yapılmış. Yani çok başarılı.  


Döner denilince akla Ankara döneri ve Bursa döneri gelir. Ancak Düveroğlu' nun pide arası döneri de çok lezzetli ve az yağlı.


Düveroğlu hem kebap hem de tatlıları ile ünlü olduğu için tatlısını da denemek istedik . Tercihim havuç dilimi. Bol fıstıklı, tereyağlı. Adeta damakta eriyor. Çatalı batırınca duymanız gereken "hış" sesini duyuyorsunuz. Tatlıda kullanılan un, fıstık ve nişasta Antep'ten getiriliyormuş. Durum böyle onunca da ürün muhteşem oluyor.


Yemeğin üzerine çay ve Antep fıstığı ikram olarak geldi. Çayı bilirdik ama yanına fıstık ilave edilmişi olması güzel bir uygulama. Antep mutfağı olunca fıstıksız olmaz diye düşünmüş olmalılar.
Fiyat: Lahmacunlar 3.5 - 4 TL( iki çeşit lahmacun var menüde), kebaplar ve ızgaralar 12- 19 TL arası.  İçecekler 2 TL . Tatlıların porsiyonu 5 TL.  Fiyatlar son derece makul.

Yorum: İkramlıklar hariç diğer yediklerimizin hepsi çok lezzetliydi. Garsonlar ilgili, servis hızlıydı. İç mekan ve bahçe bölümü ferah ve temizdi. Binanın hem önünde hem arkasında bahçesi var. Yaz günleri için idea bir ortam.

Ümitköy Düveroğlu
               
Adres:   8. Cad Ümitköy / ANKARA
Tel:      +90 312 235 11 11
Fax:         +90 312 235 11 11
Email:        info@duveroglu.com.tr



Devamı

Halil Usta Fırınlı Et Lokantası -Gazianatep


Gaziantep gezimizde otelimize yakın olduğu için  Halil Usta Fırınlı Et Lokantası' tercih ettik. İyi ki de öyle yapmışız. Şehir dışından geldiğimizi anlayınca bize o kadar ilgi  gösterdiler ki anlatamam. Geleneksel Türk aile yapısındaki misafirperverliği , ev sahipliğini bize lokanta ortamında yaşattılar. Kebapçı her ilde var elbette ancak Gaziantep'te kullanılan et ve diğer malzemeler kebabın lezzetini iki katına çıkarıyor bence. Menülerin çoğunda kebapta kullanılan etlerin erkek koyun eti olduğu belirtilmiş. Dişi koyun eti yavan ve elastiki olduğu için kullanmıyorlarmış. Bence kebabın lezzetini sadece ete bağlamak haksızlık olur. Etin yanı sıra binlerce yıllık mutfak kültürü ve zanaatkarlığın da büyük etkisi var.



Yemeğe sebzeli lahmacun ile başladık. Az acılı , hamuru ince, çıtır çıtır ve sarımsaklı. Sebzeli denilmesinin nedeni içine maydanoz konulmuş olması.
 
 
Soğanlı lahmacun. Nar ekşili , cevizli, az acılı. Yine çok ince hamurdan yapılmış çıtır çıtır. Cevizli lahmacunu ilk kez denedim ve çok hoşuma gitti. Biberin acısı ile nar ekşisinin tatlısı süper ikili oluşturmuş ortaya bir lezzet bombası çıkmış.


Altı ezmeli kebap. Domates sos ile hazırlanmış sosun üzerine kıyma kebap konularak servis edildi. Bu da çok başarılıydı.

 Alinazik Gaziantep'teki orijinal adı Alanazik. İlk defa denediğim bir yemek. Altta patlıcan ve süzme yoğurt ile hazırlanmış bir salata üzerinde parça etten hazırlamış kuşbaşı et ve sosu var. Buda çok lezzetli. Kuşbaşı et yerine kıyma ile hazırlamış şekli de var.
 
 
 Patlıcan kebabı Urfa' da yaşadığımız yıllarda çok yediğimiz ,bildiğim bir lezzet. Patlıcanlar iyi pişmiş ve çekirdeksiz. Bir patlıcan bir köfte olarak şişe dizilerek pişirilmiş. 

Şekerli fıstıklı börek. Halil Usta Fırınlı Et Lokantası' na ait bir tatlı. Yemeğin üzerine ikram olarak geliyor. Kişi başı bir parça servis ediliyor. Çok beğendim derseniz tekrar ikram ediyorlar. Pide hamuru üzerinde fıstık, tuzsuz peynir ve az şeker karışımı var. "Her şeyi mi çok beğendin?" diyeceksiniz ama evet bunu da çok beğendim. Zaten Gaziantep' te kaldığımız süre içinde yediğimiz ve beğenmediğimiz hiç bir yemek olmadı.

Fiyat: Lahmacunlar 2.5-3 TL, kebaplar 12- 20 TL arası. Altı ezmeli 17, alinazik 18 , patlıcan kebap 15 TL. İçecekler 1-3 TL arası. Fiyatlar son derece makul.

Yorum: Lezzet, işçilik , malzeme, pişirme tekniği, misafirperverlik her şey mükemmeldi. Yüzümüzde gülücükler ve ağzımızda nefis tatlarla ayrıldık buradan. Eğer bende bu lahmacunların tadına bakmak istiyorum derseniz özel olarak paketleyip kargo yada otobüsle yolluyorlar. Telefonla sipariş verebilirsiniz.

 
Adres:  Fatih Mah. 24.nolu sokak, no:9 Şahinbey/ Gaziantep.

Telefon: 0342 32009001 



Devamı

Orkide Bahçe Kahvaltı - Gaziantep

 

İki gün için geldiğimiz Gaziantep'te kahvaltı için nereye gidelim? diye sorduğumuzda bize iki adres verildi. Orkide Pastanesi' ne gidin katmer yiyin ya da Metanet' e  gidin beyran  için oldu. Sabah çorba fikri  kulağımıza çok hoş gelmediği için  Orkide Bahçe'yi tercih ettik.

Yeşillikler içinde, tertemiz, şık, ferah bir pastane. Ankara, İstanbul gibi şehirlerde isim yapmış pastanelerle aynı standartlarda diyebilirim. İşletmecisi eğitim için ustalarını İstanbul'a ve yurt dışına yollamış. Bu kadar emeğin sonucunda da güzel bir işletme ortaya çıkmış. 


Menü oldukça zengin. Yöresel tatları denemek istediğimiz için köy kahvaltısı ve katmer sipariş ettik.


Bal, kaymak, ceviz reçeli, zeytin salatası, 2-3 çeşit reçel,  mevsim yeşillikleri, tereyağı, patates salatası, nohut salatası, yöresel peynirler, patlıcan kızartma, Antep peynirli börek, siyah zeytin, söğüş salata, ekmek çeşitleri hatırlayabildiklerim. Genel olarak bildiğim lezzetlerle aynı. Farklı diyebileceğim peynir, kaymak, ceviz reçeliydi.


Tek kat baklava hamuru ile yapılmış bol fıstıklı, kaymaklı katmer.


İşte hepimiz mest eden, Ankara'da katmer olmadan biz ne yapacağız? dedirten börek mi tatlı mı karar vermediğim yiyecek. Tek kat baklava yufkası açılıp içine kaymak sürülüyor. Onun üzerine bol dövülmüş Antep fıstığı serpilerek kare şeklinde katlanıyor ve fırında pişiriliyor. Muhteşem bir lezzet mutlaka deneyin.


Kırma yeşil zeytin farklı ve özel bir tat.
( 4 kişilik)


 Nohut salatası kahvaltıda pek rastladığımız bir salata değildi ancak güzeldi.( 4 kişilik)


Ceviz reçeli çok lezzetliydi.
(4 kişilik))


Yöresel Peynirler.
( 4 kişilik)


Antep Peyniri ile yapılmış börek. Sıcak ve çıtır.
( 4 kişilik)


Karışık kızartma.


Orkide Bahçe'nin tek kişilik köy kahvaltısı.


Fiyat:   Köy kahvaltısı kişi başı 30 TL. Katmer 22 TL.  Çay kahvaltıya dahil.

Yorum: Fiyatları yüksek bulduğumu belirteyim. Lezzet, mekan, temizlik, servis olarak memnun kaldık.

Adres: Güvenevler mah. Hoca Ahmet  Yesevi cad., Gaziantep, Türkiye

Tel:03422151500
Devamı

Emine Göğüş Mutfak Müzesi - Gaziantep


Sizlere Emine Göğüş Mutfak müzesini tanıtmak istiyorum. Bu müze Gaziantep Şahinbey ilçesinde.  Özelliği Türkiye'de açılan ilk mutfak müzesi olması. Yemek ve mutfak kültürümüzü geleceğe taşımak adına çok önemli bir görevi yerine getiriyor.

Gaziantep Kalesi'nin güneyinde bulunan Göğüş Konağı, tarihi dokunun içerisinde yer almakta.1905 yılında yapıldığı bilinen konak, Kethüdazade Göğüş İbrahim Efendi Konağı olarak adlandırılmakta.
 
Gaziantep'in önemli şahsiyetlerinden biri olan, 13 yıl boyunca bakanlık ve milletvekilliği yapan ve Türkiye'nin ilk Turizm Bakanı olan  Ali İhsan Göğüş tarafından 2005 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne annesinin adını taşıyan bir müze yapılması şartı ile bağışlanmış. 2007 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanmış ve müze ziyarete açılmıştır.
Müze geleneksel Gaziantep mutfak kültürünü tanıtıyor. Mutfak malzemeleri, sofra düzeni, yöreye özgü kullanım şekilleri ve yöresel adları ile sergilenmekte.



Gaziantep mutfağında kullanılan kazan, tencere, tabak, kepçe ve kaşıklar. Hemen hemen hepsi bakırdan yapılmış.

 

Yiyeceklerin saklandığı kiler bölümü aslına uygun olarak restore edilmiş.

 
Bakır kepçeler, ibrikler, tepsiler.



  
 
Müzede, her odada ayrı bir tema işlenmiş. Müzenin duvarlarında Gaziantep mutfağında kullanılan etler, baharatlar, bakliyat, hamur işleri, tatlıların resimli afişleri ve yemek tarifleri var. Amaç bu yemeklerin tariflerinin geleceğe taşınması.
 
 
Gaziantep içecek kültürü, özel gün yemekleri, misafir ağırlama adabı, fekke sofrası, sahre adı verilen piknik canlandırmalarla gösteriliyor. 
 
 
Gaziantep yöresel yemeklerin başında gelen yuvalama( yuvarlama) çorbasının yapımının temsili görüntüsü.
 
 
Gaziantep' te misafir ağırlama sahnesi.
 
        

 Misafir ağırlamada kullanılana tabaklar, fincanlar.


 
Müzenin videolu tanıtımı

İletişim Bilgileri
 
Adres: Karagöz Mah. Hasırcı Sok. Şahinbey / Gaziantep

Devamı

Gaziantep'te 48 Saat


Bir hafta sonu kaçamağı yapmaya... 48 saatliğine Güneydoğu'nun güzel şehri Gaziantep'e gitmeye...Tarihte bir yolculuk yapmaya, kültürel ve doğal güzellikleri görmeye...birde üzerine dünyanın en lezzetli yemeklerini yemeğe ne dersiniz. 
Küçük maceramız Anadolu Jet Hava yollarından uçak biletlerimizi almakla başladı. Ankara Gaziantep arası 698 km ve otobüsle 10 saat. Zamanımız az gezilecek yer çok olunca tercihimiz hava yolu oldu. Ankara - Gaziantep uçuşu  1 saat. Havalimanın şehre uzaklığı 20 km.
Uçak alçalırken ilk dikkat çeken uçsuz bucaksız fıstık tarlaları. Kara yoluna geçtiğinizde de aynı manzara sizi bekliyor. Yol kenarlarında da sağlı sollu fıstık ağaçları .

Burası öyle bir şehir ki, modern Gaziantep'te "Doğunun Paris" i  deyiminin hakkını vererek yaşayabilir, tarihi Gaziantep'te de zaman değiştirip geçmişi yaşayabilirsiniz.
Evliya Çelebi 1641 ve 1671 yıllarında yöreyi iki kez ziyaret etmiş ve Antep`i şu şekilde ifade etmiştir: "Ayıntab kenti tümüyle 32 mahalledir. 8067 toprak ve kireç örtülü, bayındır, bakımlı, yüksek, saray görüntülü evleri vardır." O zaman bile farkını ortaya koyabilmiş bir şehir.
1. GÜN
Güne Orkide Bahçe'de (detaylar linkte) kahvaltı yaparak başladık. Katmer ve yöresel kahvaltılıklar eşliğinde. Gezilecek çok yer var fazla oyalanmadan yollara düştük.
Gaziantep'e gelirken en çok görmek istediğimiz yerde, Zeugma Müzesi'ndeyiz. 2011 yılında açılmış. 1700 metrekarelik mozaikleri ile dünyanın en büyük mozaik müzesi olma özelliğini taşımakta.  Müze 3 blok olarak inşa edilmiş. Eserleri hepsi büyüleyici. Burası klasik müzelerden çok farklı. Hem sergilenene mozaikler açısından hem de antik kent kalıntıları açısından.  Müze girişindeki 10 dakikalık kısa filimi mutlaka izleyin (3 boyutlu gözlük ücreti olarak 3 TL alınıyor). Belgeselde eserlerin nasıl çıkarıldığı ve taşındığı anlatılıyor. Mozaiklerin çoğu çıkarılamamış, mozaikler şu an Fırat'ın derin suları altında. Biraz içimiz burkuluyor bunu duyunca. Müze girişi 8 TL.( 2013) 18 yaş altı öğrencilere ücretsiz. Müze kartınız varsa giriş ücretsiz.
 
Müzenin en gözde eseri Çingene Kız mozaiği. Zeugma kazılarının kamuoyunun henüz gündemine girmediği 1992 yılında çıkarılan bu mozaikteki kadın figürü gizemli bakışları ile Zeugma'nın simgesi haline gelmiş. İlk çıktığı yıllarda kim olduğu konusunda kesin bir tanımlama yapılamayan bu mozaiğe figürdeki, kadın resminin çingene kızlarını andırması nedeniyle Çingene Kız adı verilmiş. müzede ayrı bir bölümde sergileniyor. Bu mozaik antik kent ile birlikte Gaziantep'in de simgesi olmuş. Her yerde bu mozaiğin resmini, hediyelik eşyalarını görüyorsunuz.

Müzeden büyülenmiş olarak ayrılıyoruz ve rotamızı Zincirli Bedesten' e çeviriyoruz. 
  
 Halk arasındaki adı "Kara Basamak Bedesteni " 17. yüzyılda yapılmış bir eser. Tarihi çarşının içinde 73 dükkan bulunuyor. 3 farklı kapıdan bedestene girmek mümkün. Çarşı içinde yemeniden kutnuya, baharattan bakıra, ahşap süs eşyasından çantaya kadar bin bir çeşit hediyelik eşya var.
 
Benim en çok beğendiğim yemeniler oldu. Birçok kişi yemeniyi başörtüsü olarak bilir. Gaziantep'te yemeni 6 asırdır devam eden bir ayakkabı zanaatı. Yemeni yapanlara "köşger" deniliyor. Eskiden herkes yemeni giyermiş. Deriden yapılan bu sağlıklı ayakkabıyı günümüzde yaşlı amcalar- teyzeler , tiyatro ve sinema sektöründe kişiler dönem filmlerinde kullanıyormuş. Hollywood köstüm tasarımcılarından binlerce sipariş alıyormuş esnaf. Ünlü Truva filminde Brad Pitt'in botları burada yapılmış.  
 
"Kutnu"  Osmanlıdan günümüze taşınmış bir kumaş ve Gaziantepli ustalar bu sanatı hala devam ettiriyor.

Çok zahmetle elde işlenen bakırlar.
Ankara- İstanbul gibi şehirlerde lüks mağazalarda satılan bu ürünleri yerinde yarı fiyatına almak mümkün. 
Geziye biraz ara verip Antep'in muhteşem yemeklerini tatmak için İmam Çağdaş' tayız. Burada kime sorsanız yemek  için sizi buraya yönlendiriyor. Tek şubesi var. İçerisi çok kalabalık. Kapıdan girer girmez sizi tatlı reyonu karşılıyor. 
Biraz yutkunup masaya yöneliyoruz. Sabahki katmerli kahvaltıdan sonra çok acıkmadığımız için sadece Antep lahmacunu sipariş ediyoruz. Lahmacun az acılı, sarımsaklı ve hamuru incecik.

 Baklava ise mis gibi tereyağlı çok lezzetli. 


 Yemeğin üstüne kahve yakışır dedik soluğu Antep'in 500 yıllık (1670 ) Tahmis Kahve' sinde aldık.

Zincirli bedestene yaklaşık 300 metre aşağıda iki katlı bir yapı. Burada menegiç kahvesi, Türk Kahvesi, nargile , çay servisi var. Tahmis "kahve dövülen yer" anlamına geliyormuş. Tercihimiz yabani fıstıktan yapılan sütlü menengiç kahvesi oldu.  Çok beğendik, bir daha içmeye gelelim diyerek buradan ayrıldık. Yol üstündeki Almacı Pazarı, Tütün Han'a da uğramayı ihmal etmedik.


Gaziantep'te eskiyi ve yeniyi bir arada görebiliyorsunuz demiştim. İşte buna güzel bir örnek 2010 yılında yapılmış Gezegenevi Planetaryum.

Burası Antep'te bilim ve gezegenevi içeriğini bütünleştirerek sunan ilk yapıymış. Merkezi gezerken  görevliler size eşlik ederek tek tek her bir deneyi anlatıyorlar. İçerikte 10 dakika robot tiyatrosu, 30 dakika bilim merkezi gezisi, 30 dakikada gezegenevi sunusu var. Giriş ücreti 2.5 TL, öğrenci 1 TL. Yanınızda çocuklarınız varsa burayı mutlaka görün derim. Mimarisi ve bahçesi de görsellik açısından muhteşem.
Yavaş yavaş yorgunluk baş gösterip hava kararmaya başlayınca akşam yemeği için Fatih Mahallesi'ndeki Halil Usta' ya (detaylar linkte) kebap yemeye geldik. Seçmek çok zor, menüde yaklaşık 30 çeşit kebap var. Şefin önerisi ile fındık lahmacun, altı ezmeli, ali nazik ve patlıcan kebabı sipariş ettik. Hepsi damak çatlatan türden. Antep kebaplarını tatmış olmanın verdiği mutluluk  ile odalarımıza çekildik. İkinci günün hayalini kurarak...

2.GÜN
Güne Orkide Bahçe'de katmer yiyerek başlıyoruz. Gruptaki herkesin tek şikayeti: Ankara'da katmersiz ne yapacağız ?
Gaziantep'te sabah kahvaltısında katmer yenip beyran içilirmiş. Koyun etinden yapılan ,acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen çorba. Antep'e gelip beyran içmeden olur mu? dedik  tadına baktık tabi ki. Sabah sabah çorba içemem derseniz alternatif olarak katmeri sunuyorlar. Katmerin içinde kaymak ve bol fıstık var. Of of tam bir kalori bombası.
Katmer 
     Beyran

Gastronomi turuna ara verip gezmeye başlıyoruz.


Tarihi kalenin karşı sokağındaki Medusa Arkeolojik Cam Eserler Müzesi'ndeyiz. Burası Türkiye'nin ilk özel cam eserler müzesi olma özelliğine sahip. Müze  binası, tarihi bir Antep evi.

Müzede Roma, Bizans ve İslam dönemine ait 1500 eser var. Müzenin rehberliğini sahibesi Füsun İşsever bizzat kendi yapıyor. Giriş ücreti 4 TL. Öğrenciler için 2 TL. Müze kart geçmiyor.

Medusa Cam Müzesi'nden çıkar çıkmaz 200 metre sonra kendimiz Bakırcılar Çarşı'sında bulduk. Kale dibinde bin bir çeşit iş yapılan çarşı. Şehrin en eski çarşısı. Bakır işçiliği 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatıymış burada. Kendimiz oradan oraya koştururken bulduk.  Bakır eşyalara hepsini tek tek dokunup, almak istedik.
 
Bakırcılar çarşısında gezerken  Emine Göğüş Mutfak Müzesi (detaylar linkte) karşımıza çıktı. Burası Türkiye'nin ilk mutfak müzesi . Gaziantep'in geleneksel mutfak kültürü anlatılıyor. Mutfak malzemeleri, sofra düzeni, yöreye özgü kullanım şekilleri ve adları ile sergilenmekte. Emine Göğüş kimdir diye sorduğumuzda , Türkiye'nin ilk Turizm Bakanı Ali İhsan Göğüş 'ün annesi olduğunu öğrendik. Müze olarak kullanılan ev Ali İhsan Göğüş'ün doğup büyüdüğü evmiş. Daha sonra Kültür bakanlığına müze yapılması için bağışlanmış. Giriş ücreti 1 TL.

 Gaziantep Kalesi Bakırcılar çarşısı ile karşı karşıya .Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı belli değilmiş.


Sırada Tarihi Gümrük Han - Yaşayan Müze var. İçeride birçok el sanatını görmek mümkün. Özelikler Antep işi el işleri.

Antep işi tek bir parça 2 ay gibi bir zamanda tamamlanabiliyormuş. El emeği göz nuru dedikleri şey...

Gümrük hanı gezerken bir kahvehane gözümüze çarptı. Kahveci Seddar Bey (detaylar linkte). Kapısında "Osmanlı dibek kahvesi kırk yıl damağınızda kalır tadı." sloganı ile karşıladı bizi.  Siparişimizi verip beklemeye  başladık, gelecek sürprizden habersizce. Kahve fincanı içinde iki renk kahve geldi. Özel bir teknikle fincanda pişirilen kahvenin yarısı açık renk yarısı koyu. Fincanın iki tarafından ayrı ayrı yudum aldığınızda lezzetlerde farklı. "Nasıl yapıldığını görebilir miyiz?" diye sorduğumda  "Kaç televizyon programcısı geldi göstermedik üzgünüz!" diyorlar. Gülümseyerek ve kahvenin verdiği mutlulukla yolumuza devam ediyoruz.
 
Önümüze çıkan fırından kahke ( Antep'e özgü kurabiye ), baharatçılardan fıstık, bakır süs eşyaları alarak akşam yemeğine hazırlanmak için otelimize geçtik.

Bayaz Han

Kent müzesi ile yan yana. Zaman darlığı nedeniyle kent müzesini gezemedik.


Akşam yemeği için Tarihi Bayaz Han'dayız. Kocaman bir avlu düşünün, o kadar kocaman ki içinde birbirinden farklı eğlence türlerini bir araya getiriyor. Kafe, bar, fasıl, restoran  aynı avluda. Aynı avlu içinde yöresel ürünleri satan küçük dükkanlar var. Antep'in en gözde mekanlarından birisi. Tarihi dokusu ise muhteşem.1909 yılında yapılmış. Yöresel yemeklerin tadına bakıp folklor gösterisi izledik. Fiyatlar yüksek ancak bir kez gelmeye değer diye düşünüyorum.

Yöresel lezzetleri tatmak için Aşina ya da Sahan restoranı da tercih edebilirsiniz.

 

Gecenin finalini  " Erçelebi Kömürde Kadayıf " ta yaptık (detaylar linkte). Gaziantep baklava diyarı olarak bilinse de Erçelebi Kömürde Kadayıf Salonu'nun közde kadayıfının ünü Antep sınırlarını aşmış durumda. Bence bu lezzet anlatılmaz yaşanır...

Gaziantep'te 48 saati tamamladık aklımızda kalanlar, kültürel dokusunu ,tarihi mirasını korumuş ancak modern kent hayatından da geri kalmamış bir şehir. Biliyorum gezilecek daha çok yer var. Kısmetse bir daha ki gelişimize...
Devamı