Van Gezi Notları

 
Bizim gibi tatil rotanızı Doğu Anadolu'ya çevirmeyi ve Van'a gitmeyi düşünüyorsanız sürprizlere hazırlıklı olun.  Bütün tarihi ve doğal güzelliklerini sinesine toplamış, Urartu Medeniyeti' ne başkentlik yapan Van, köklü kültürü ile sizi kendisine hayran bırakacak.
 
Van Gölü, Akdamar Adası, Van kedi evi, Muradiye şelaleleri, Van kalesi, Çavuştepe kalesi, Hoşap kalesi, kaplıcaları, peribacaları, göreceklerinizden bazıları.
 
Doğu Anadolu'nun nüfus bakımından en büyük ili Van'a gitmeyi 3 yıl önce planlamıştık. Ancak Van depremi nedeniyle gezimizi ertelemiştik. 2013 Aralık ayında, 13 arkadaş Anadolu Jet'in promosyonlu biletlerinden alarak beklemeye başladık.
 
Biletleri almamızın üzerinden 6 ay geçti ve nihayet yollara düşme vakti geldi. Esenboğa Havalimanı'ndan kalkan uçağımız 1 saat 35 dakika sonra Ferit Melen Havalimanına indi.

1. GÜN

Birinci gün programımız: Süphan Kahvaltı Salonu - Van kedi evi - Van kalesi - Edremit sahil - Rus pazarı - Hacıoğlu Kebapçı


Van'ı ve çevresini rahat gezebilmek için gelmeden önce araç kiraladık. Şoförümüz Kasım Bey bizi havalimanından alarak 3 gün boyunca konaklayacağımız Van -Şişli Öğretmenevine getirdi.
 
Van -Şişli Öğretmenevi, Van depreminde kaybettiğimiz 73 öğretmenimizin anısına Şişli belediyesi tarafından yapılmış. Odalar oldukça büyük, temiz ve fiyatları uygun ( kamu çalışanları 40 TL). Çantalarımızı odalarımıza yerleştirip hemen kendimizi dışarı attık.


Dışarıda güneşli ve sıcacık bir hava, keyfimiz yerinde. Ancak herkesin karnı aç. Van Kahvaltısı hayali kuran ekip yola aç çıkmış. Son yıllarda Van, doğal güzelliklerinin yanı sıra kahvaltısıyla da adını sıkça duyurur oldu. Büyük şehirlerde bir çok restoranda  Van Kahvaltısı menülere girdi bile.
 
Şoförümüz Kasım beyin önerisi ile Süphan kahvaltı salonunda soluğu aldık. Türk kahvaltısı her yerde aşağı yukarı aynıdır. Van kahvaltısını farklı kılan, her kahvaltıda sofrada gördüğünüz peynir, tereyağı, kaymak, zeytin, ekmek gibi ürünlerin en doğal ve taze halleri ile Van'da üretiliyor olması. Bir diğer özelliği de Doğu Anadolu'nun çok iyi bildiği ancak bizim çok aşina olmadığımız lezzetlerin kahvaltıda yenmesi.
 
Bakalım meşhur Van kahvaltısında neler var?  Özel Van pidesi, kuru cacık, otlu peynir, murtuğa, kavut, manda kaymağı, karakovan balı, zeytin, kavurmalı yumurta.
 

Karnımız doydu gözümüz yolda. Şehir merkezine 10 dakikalık mesafede, Van 100. Yıl Üniversitesi Kampüsü içinde Van kedilerinin neslini korumak için kurulan kedi evindeyiz. Giriş ücreti 1 TL.

 
Van'ın simgelerinden Van kedisi, gözleri mavi veya kehribar rengi ya da gözlerden biri mavi diğeri kehribar olabilen, nadide bir kedi ırkı. Çok iyi yüzücü ve temizliğe çok düşkün olmaları diğer özellikleri.

 
Kedi evi  içinde bir çok bölüm var. Yeni doğum yapan kedi odaları, dişi kedi odası, erkek kedi odası gibi.
 
 
 Van Kalesi
 
Şehir merkezine 5 km mesafede olan kale, Urartulardan kalan ve tarihi MÖ. 885'e uzanan çok güzel bir yapı. 10 dakikalık bir tırmanıştan sonra kalenin en tepesindeyiz.
 
 
 Manzara muhteşem. Bir yanınızda Van gölü, diğer yanınızda Van şehri. Kalenin altında dinlenebileceğiniz çok güzel bir de çay bahçesi var. Kaleye giriş ücreti 5 TL Müze kartı olanlara ücretsiz.

 
 Kaleye tırmanış bizi biraz yordu. Dinlenmek ve göl havası solumak için şehir merkezine çok yakın konumdaki Edremit ilçesindeki parktayız. Bir an kendimi Akdeniz ya da Ege kıyısında gibi hissetim. Park cıvıl cıvıl. Parkın içinde restoran , çay bahçesi ve çocuklar için oyuncaklar var.


Yöre halkı Van Gölü'ne Van Denizi diyor. Çok da haklılar bu deyimi kullanmakta. Kara yolu ile çevresi 430 km olan göl adeta bir deniz görünümünde. Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölü olmasının yanı sıra Türkiye'nin de en büyük gölü unvanına sahip. 
 

Araç şoförümüzün tavsiyesi ile son durağımız Rus pazarı. Birbirine paralel üç sokaktan oluşan pazarda çok çeşitli ürünler var. Kahve takımları yemek takımları, fularlar, başörtüleri, parfümler, İran'dan gelen çay, hurma, şeker vb. ürünler mevcut. Uygun fiyata hediyelik eşya almak için ideal bir yer.


 Rus pazarı kapısında rastladığımız bu yiyeceğin adı Işkın diğer adı ile dağ muzu. Şehrin bir çok yerinde seyyar tezgahlarda satılıyor. Tadı biraz ekşi, soyularak yeniyor.
 

Akşam yemeği içi tercihimiz Edremit yolu girişindeki Hacıoğlu Kebapçı. Ayran aşı, Adana kebap ve çiğ köfte gezi üyeleri tarafından çok beğenildi.
 
2. GÜN
 
İkinci gün programımızda Sütçü Fevzi'de kahvaltı, Muradiye şelaleleri, Doğubayazıt ilçesi ve İshak Paşa Sarayı var.
 
 
Sütçü Fevzi Kahvaltı Salonu'nu Mehmet Yaşin'in programında izlemiştim. Oldukça talep gören bir yer. Turist gruplarının uğrak noktası. Ancak İşletmecilik anlayışından memnun kalmadık. İki kişilik masaya da aynı servis yapılıyor 6 kişilik masaya da. Kahvaltı fiyatı kişi başı 17.50 TL. Ekstra istediğimiz bir peynir tabağı ve kavurmalı yumurta için 25 TL hesaba eklenmişti. Çok isim yapmış yerlerden uzak durmak gerektiğini bir kez daha anlamış olduk.

 
Van merkezden 80 km uzaklıktaki  Muradiye şelalelerindeyiz.
 
Muradiye İlçesi'nde, Tendürek Dağı'ndan kaynağını alan Bendi Mahi Çayı'ndaki Muradiye Şelalesi gerçekten görülmeye değer bir yer. Grup hemen paçaları sıvayıp Bendi Mahi Çayı'na indi. Şelalenin girişinde piknik yapabileceğiniz bir alan oluşturulmuş. Şelaleye giriş ücreti 1 TL
 

Bendi Mahi Çayı'ndan geçmek için bir asma köprü kurulmuş. Doğal güzelliği, ağaçlık bir alan içinde sesiz ve huzur veren bir yer burası.
2 saatlik yolculuk sonrası Ağrı Doğubayazıt  İlçesi İshak Paşa Sarayı'ndayız. Kültür Bakanlığı'na bağlı olduğu için müze kart geçerli. Kartınız yoksa giriş ücreti 5 TL


İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağı'nın yakınında, Doğubayazıt'ın 5 kilometre uzağında bulunan Bey kalesi. 116 odalı sarayda türbe, cami, surlar, iç ve dış avlular, divan ve harem salonları, koğuşlar bulunuyor.
 


İshak Paşa Sarayı İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonra son Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri'ndeki son büyük anıt yapısı.
 
 
 İshak Paşa Sarayı'ndan sonra Doğubayazıt sokaklarında biraz dolaşıp, İran'dan gelen hurmalardan ve çaylardan alıp Van'a dönüş için yola çıktık. 


İnci Kefali
 

Akşam yemeği için  yol üstündeki Muradiye Şelalesi'ndeki Vadi Restoran'ı tercih ettik.Van'a  gelip "İnci Kefali" yemeden dönmek olmazdı. Dünyada sadece Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan tek balık türü.
 

3. GÜN

Üçüncü gün programı: Akdamar- Gevaş- Havalimanı-Eve dönüş

 
Van'da üçünü günümüze Van-Şişli Öğretmen evinde kahvaltı yaparak başladık. Bu gün benim için en heyecanlı gün. Çünkü buraya gelirken en çok Akdamar'ı merak ediyordum.
 
 
 
Ada deniz motorlarıyla 20 dakikalık keyifli bir yolculuk sonrası Akdamar Adası üzerindeki Ermeni kilisesindeyiz.
 



Akdamar Adası'ndaki Surp Haç klisesi, Kudüs'ten İran'a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet edilen Hakiki Haç'ın bir parçasını barındırmak amacıyla Kral I. Gagik' in emriyle 915-921 yıllarında inşa edilmiş.  
 

Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise, mimari açıdan Ortaçağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılıyor. Kızıl andezit taşından inşa edilmiş olan kilisenin dış cephesi, alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve hayvan motifleriyle ve Kutsal Kitap'tan alınma sahnelerle bezenmiştir. Kilise bu özelliğiyle de Ermeni mimari tarihi içinde eşsiz bir konuma sahip.


Doğudaki birçok başka Ermeni anıtı ile birlikte Akdamar Kilisesinin de 1951'de hükümet emriyle yıkımı kararlaştırılmış, 25 Haziran 1951'de başlatılan yıkım çalışması o dönemde genç bir gazeteci olan ve tesadüfen olaydan haberdar olan Yaşar Kemal'in müdahalesiyle durdurulmuştur.
 
 
Adanın en yüksek noktasından kilisenin fotoğrafı.
 
Yıllarca bakımsız kalan kilise 2005-2007 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Türkiye Ermenileri ve komşu Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir adım olarak, 1.5 milyon dolar harcanarak restore edilmiş.


Adada badem ağaçları altında bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir de kafe var.
 
 
Van Gürpınar ilçesi Çavuştepe Kalesi'ndeyiz.
 
Çavuştepe Kalesi Van'a 25 Gürpınar'a 10 km uzaklıkta. Kalenin bekçisi dünyada Urartuca bilen üç kişiden biri. Bu kale Urartu Karalı II: Sarduri'nin MÖ. 764-735 yılları arasından yaptırılmış aşağı ve yukarı olmak üzere iki bölümden oluşuyor.
 

 
3 günlük gezi programımızı tamamladık ve eve dönüş zamanı. Son bir kez Van'a bakıyorum ve bana düşündürdükleri : Burası özel bir yer. Şartlar zor olsa da ilişkiler dibine kadar gerçek ve samimi.

Umarım hepinizin bir gün buraları görme şansı olur ve kendi doğu masalınızı kendiniz yazarsınız...




5 yorum:

  1. Van'a tayinimiz çıktı. Haliyle nasıl bir şehirde yaşayacağiz nasıl bir yere gidiyoruz az çok fikir sahibi olabilmek adına araştırmalara başladık. Bu sayede yazınızla karşılaştım. Öyle güzel anlatmissiniz ki çok mutlu oldum. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslı hanım biz de çok tedirgin gitmiştik ancak çok güzel 4 gün geçirdik. Umarım şartlar değişmemiştir. Tayininiz hayırlı olsun. Ben de Şanlıurfa'da yapmıştım doğu görevimi :)

      Sil
    2. merhaba bende vanda yaşıyorum.Dilerseniz size van hakkında yardımcı olabilirim.Ayrıca bir blogum var incelemek isterseniz http://aslihanindunyasi.blogspot.com.tr/

      Sil
    3. Merhab Aslıhan hanım Van'a tekrar gelmeyi çok isterim ancak son zamanda yaşanan olaylardan dolayı bu pek mümkün gözükmüyor. Bloğunuzu ziyaret ettim .Uzun soluklu olmasını dilerim...

      Sil
  2. Merhaba gezi notunuzu büyük bir keyifle okudum. Biz eşimle 22 ocak gibi Vangölü ekspresle Van'a geleceğiz. Zaman olarak karlı ve soğuk bir ay seçmişiz sanırım. Bize ne gibi tavsiyeleriniz olabilir acaba? 2 gün Van'ı gezip Kars'a ordan da Erzurum'a geçmeyi planlıyoruz. Van'da merkeze yakın gezilecek yerler ve kahvaltı/yemek için lokanta tavsiyeleriniz nerelerdir? Şimdiden teşekkür ederim.

    YanıtlaSil